pandoranın kutusu

Öncelikle herkes içten bir merhaba diyorum.Çünkü bu sayfları okuyan ya da buraya katkıda bulunan herkes doğanın en vazgeçilmez öğesi olan    cinselliği anlatıyor.Ama bence önemli olan bu olaya duygusal bir boyut katabilmek.Çünkü yaşadıklarım bana Erotik olan olayların duygusal boyut varlığında inanılmaz bir şehvet ve ihtirasla sürdüğünü öğretti.Gelelim hikayeme…Ben yıllardır yok yatılı okuldu yok özel araştırmaydı filan diye uğraşan bilimi seven ve hala da sevmekte olan birisiyim.Bu sebeplerden dolayı karşı cinsle olan münasebetlerim genelde benden kaynaklanmaz.Çünkü ilişki istiyorsanız değerinizi ortaya koyacaksınız.Ve bir    atasözünü hatırlayacaksınız.”seveni sikerler ;sikeni severler” ben kendi bünyemde iki durumada yaşadım.Anlatacağım olay (tabii bu ara bahsi eçen kişilerin adı .    mesleği vs. tamamen takmadır) bir süre önce çalıştığım yerde gerçekleşti.Ben bütün gayretimi işlerime vermiş bir duumda çalışırken öğle vaktine doğru    bir bayanın beni tanımasıyla başladı.Ben genelde işten çıktıktan sonra gidip güzel bir kafede kahvemi içip gazetemi okurum.Ve bu bayanda beni    orada bir kaç kez görmüş ve tanımıştı.Bana “sizi bu akşam o kafede bekleyeceğim birer kahve içelim ve biraz sohbet edelim.Ne dersiniz?” dedi.Ben de mülayim bir tavırla “biraz düşüneyim eğer uygun olursam sizinle irtibat kurabilirim” diyerek onun telefon numarasını aldım.O    da hiç tereddüt etmeden verdi tabii ki.Neyse akşam oldu ve ben saat 5 gibi çıktım arabamla mekanın bulunduğu yere    geldim falan filan oturdum.O henüz gelmemişti ve aradım geldiğimi haber verdim .Deken 5 dakika geçmeden kapıdan içeri girdi.O içeri girince ortamda bir griplik olduğunu hissetmedi.Ama içeride sadece kafenin sahibi ben ve 2 garson vardı.Gayet rahat bir biçimde bana sarıldı ve    bir öpücük kondurdu dudaklarımla sol yanağımın birleştiği yere.Kahvelerimizi içip biraz konuştuktan sonra söze o girdi ve senin için bir sürpriz hazırladım dedi.Ve ben de sürprizleri seveceğimi hayatın risk alabilme sanatı olduğunu söyleyerek ne yapacağımızı sordum.”Sadece elimi tut ve benimle gel” dedi “seninle paylaşmak istediğim o kadar çok şey var ki”….Tamam dedim “ama bir şartla başbaşa olacağız değil    mi?”Hımm belki kızım gelebilir dedi ve ekledi “kocamdan boşandım” diye…”İyi bakalım eğer senin için bir sorun varsa bildiğim özel bi    yer var oraya gidebiliriz” dedim.”Yalnız senin elini dışarıda tutamam bana hak ver” diye de ekledim.Ve “kulunum” dedi.Neyse Kordona çıktık evi kordondaymış.Ve apartmana girdik , asansöre bindik hızlı fakat nazik bir biçimde dudaklarımız birleşti ve bana “ya ben erken geldim bu dünyaya ya da sen biraz geç kaldın” dedi.Çünkü aramızda 15 yaş gibi bir fark vardı.Neyse evin kapısını açtı ve içeri    girdik.Salon denize bakmaktaydı ve urla üzerinden batan güneşin kızıllığı bütün evi dolduruyordu.Belli ki zevkli bir kadındı hani şu orta yaşın    dayanılmaz çekiciliği var ya ayrıca öğretim üyesiydi.Yani az rastlanan entellektüel ve güzel türk kadınlarından.Böyle olması beni sevindir çünkü tabuları yıkmıştı    böyle insanlar ve hayatı kendileri için yaşamayı severlerdi. güzel hazırlnmış bir yemek masası , mumlar,2 adet güzel kadehve de 1996    yapımı bir Semillion.Herşey harikulade fakat birşey eksikti ;biraz müzik …CDlerine göz atmaya başladım o da bu arada ellerini yıkamak    için lavaboya gimişti ve onun da seveceğini düşündüğüm bir cd koydum.Hımm monica molina …İçeri girdiğinde hımm demek sen de seviyorsun Paul dedi ve ellerimi tutarak beline aldı hafifçe danstemeye başladık.İngilterede çalışıken salasa ve latin kurslarına gitmiştim ve sanırım    faydasını görecektim ilk defa.Güzel bir müzik hafifçe kararan deniz manzarası ve birbirine kenetlenmiş 2 beden ve aşkla birleşip tek    bir ruh halne gelmiş iki kişilik vardı sahnede…Küçük dokunuşlar, yakın temaslar ,kulaklara fısıldanan sevgi dolu sözler akıp gitmekteydi hayat ve artmaktaydı mutluluğumuz kat be kat.Sonrası malum gecenin ilerleyen .    saatleri o en mahrem yerde yaşanan unutulmaz dakikalar,saatler ve birbirlerini    belki de yıllarca görmemiş 2 toy aşık gibi delicesine sevişmeler ile sabaha varışlar…Ve doğan güneş yeni bir gün başlıyordu usulca    , sessizce fakat karalı bir biçimde ben burdayım dercesine….Neyse yaşanılan duyguların ve pylaşımların bu boyuta varması bir tesadüfmüydü yada bir açlıkmıydı bilmiyorum ama güzeldi….Sabaholdu ve balkonda kahvaltıyı hazırladık cebimden iş arkadaşlarımı arayıp biraz geç kalacağımı ve bana gelen iletileri mail atabileceklerini söyledim.Güzel demli bir çay , taze ve lezzetli kahvaltılıklar ve sezen aksunun son albümü eşliğinde denize karşı    mükemmel bir kahvaltı…Derken bir sukunluk çöktü , başlarımızı öne eğdik komşunun camını kıran masum yaramaz çocuklar gibi..Ve sorduk birbirimize “nereye    gidiyoruz biz böyle?” .Bakıştık bir kaç dakika ,sonra o bir sigara yaktı ve ayağa kalkıp balkonun demirine yaslandı usuldan…Ben de beline sarıldım ve saçlorını koklayarak “iyi ki varsın” dedim.Gözleri doldu, nemlendi.Ve “seni çok sevdim nasıl dayanacağım bu duruma?” dedi.Onu anlıyordum    ben bekar ve evlenme potansiyeli yüksek olan birisiyim o ise çok farklı ..”Fakat önemli olan bu paylaşımlar değil mi zaten?”    diye sordum ve ekledim “sana bir telefon kadar yakınım gizli bahçem”..”Şimdilik gidiyorum hoş kal fakat hiç bir zaman yüzündeki bu tebessümü eksik etme” dedim.Aylar sonra yurtdışından gelirken beni karşılayan (gecenin 3:30 unda) sadece o idi.Ona çok şey borçluyum.Umarım    siz de birilerinden borçlu ve ya alacaklı olacak bir ilişki yaşarsanız.Unutmayın insanı diğer memelilerden ayıran en öneli özellik fizyolojik güdülerini duygularla desteklemesidir.Hepinize saygılar sevgiler….(NOT: Bu ilk ve son yazımdı)Gönderen: paulshark
Canli sikiş sohbeti yapmak için beni araya bilirsiniz. 00 237 800 00 66

Bir cevap yazın